Sabun kimya biliminde “asit” olarak içeriklerinde yağ asitleri bulunan hayvansal ve bitkisel yağlar, “baz” olarak da Sodyum Karbonat (Na2CO3·10H2O) veya Sodyum Hidroksit (NaOH) gibi alkali maddeler kullanılarak oluşturulan “tuz”dur. Elde edilen bu “tuz”, sofra tuzundan farklı olarak, su molekülleri arasındaki güçlü bağı zayıflatarak yüzey gerilimini düşürür; yağlı kirleri mikroskopik parçalara ayırır ve suyun kirlere etki ederek temizlemesini sağlar.
Sabunun Tarihi:
Sabun bilinen en eski temizlik maddesidir. Temizleme amacıyla ilk olarak sodalı topraklarda yetişen bitki, odun külleri ve doğal soda kullanılmaya başlandı. M.Ö. 2500 yıllarında Sümerlere ait kil tabletler üzerindeki yazılarda, sabun benzeri temizlik maddesi yapımı ile ilgili yazılara rastlanılmıştır.
Şimdiki sabunların bileşimine benzer ilk sabun, odun külü ile hayvan içyağı karıştırılarak yapılmıştır. Daha sonraki zamanlarda kirecin saf soda veya küllü su ile karıştırılması ile oluşturulan alkali karışım ve hayvansal içyağı bileşiminden meydana gelen maddenin, diğerlerinden daha etkili temizleyici olduğu anlaşılmış ve böylece bugünkü sabunculuğun temeli ortaya çıkmıştır. Buna benzer bir maddeyi antik dönemde Mısırlılar temizleyici olarak, ve cilt hastalıklarının tedavisinde kullanmışlardır. Yarı şeffaf olan bu sabun, kireç ve odun külünden geçirilen suyun zeytinyağı ile karıştırılmasıyla üretilmiştir. Bu sabun, bugün “Arap Sabunu” adı ile kullanılan yumuşak potasyum sabununun benzeridir.
Sabun uzun yıllar boyunca lüks bir tüketim maddesi olarak yönetici ve varlıklı sınıf tarafından kullanıldı. Modern sabun endüstrisi ise 1791 yılında Nicolas Leblanc tarafından sodyum karbonatın, yani sodanın, keşfi ile başladı. Sodanın keşfini de katı halde sodyum hidroksitin üretilmesi izledi. Sonraları sabun üretiminde birçok hayvansal ve bitkisel yağın, özellikle hindistan cevizi ve hurma(palm) yağlarının, ve artıklarının kullanılması, ve balık yağının kimyasal yöntemlerle sertleştirilmesinden elde edilen katı yağlar, sabunların özelliklerinin iyileştirilmesine ve üretim maliyetinin düşmesine yol açtı. Yağlardan elde edilen yağ asitlerinin karbonatla sabunlaşmasının anlaşılması da sabun üretiminin gelişimini ve ucuzlamasını, ve daha fazla insanın sabuna ulaşmasını sağladı.
Sabunun Kimyası:
Sabun basitçe hayvan ve bitkilerden elde edilen yağlarda bulunan yağ asitlerinin birer baz olan sodyum karbonat veya sodyum hidroksit ile reaksiyona girmesiyle oluşur. Bu reaksiyonda yan ürün olarak gliserin elde edilir.

Sabun Nasıl temizler ?
Sabun, yüzey veya doku üzerinde bulunan yağlı kirleri temizlemek için yağ katmanlarına etki ederek onları kirlerle beraber mikro parçalara ayırır, su da bu yağlı kir parçacıklarının yüzeyden uzaklaştırılmasını sağlar. Yani temizleme işleminde asıl temizleyici olan sudur, sabun ise yardımcı eleman!
Suyun yüzeydeki molekülleri arasında kuvvetli bir bağ vardır, buna “yüzey gerilim kuvveti” de denir. Su damlacıklarının oluşmasının sebebi bu yüzey gerilim kuvvetidir. Kirler ise genelde yağ molekülleri tarafından hapsedilmiş maddelerden oluşur. Bu tür kirlerin temizlenmesi için sadece su kullanılırsa, su bir yandan yüzey gerilim kuvveti sebebiyle yağ moleküllerine nüfuz edemez, diğer yandan ise yağ molekülleri tarafından itileceğinden başarılı olunamaz. Su ve sabunun biraraya gelmesi ile oluşan çözelti yardımıyla hem suyun yüzey gerilim kuvveti azaltılır, hem de yüzey veya dokular üzerindeki yağ molekülleri çözünür; yağlar tarafından hapsedilen kirler de su tarafından yüzey veya doku üzerinden “yıkanır”.

Yukarıdaki resimde görüleceği üzere, sabun molekülü bir baş ve bir kuyruktan oluşan ilginç bir yapıya sahiptir.
“Kuyruk” bölümü yağı sever yani “oleophilic” dir, ama sudan korkar yani “hydrophobic” dir. Sabun molekülünün kuyruk bölümü yağ molekülleriyle temasta onlara yapışarak yağ katmanını ve bu katman içindeki kirli maddeyi diğer kirli bölümden ayırır, mikroskopik ölçüde sabun molekülleri ile kaplı kir parçacıkları ( misel = “micelle”) oluşmaya başlar.
“Baş” bölümü ise suyu sever yani “hydrophilic” dir, ama yağdan kaçar yani “oleophobic” dir. Sabun molekülünün bu baş bölümü su molekülleri ile biraraya gelince su molekülleri arasındaki bağın zayıflamasına neden olur. Yani sabun molekülünün baş kısmı su yüzeyindeki moleküllerin arasındaki yüzey gerilim kuvvetini azaltır. Bu nedenle sabun moleküllerine “SURFACTANT”, (“SURFace ACTive agENT” = “yüzey aktif madde”) adı da verilir.
Sabun molekülünün baş bölümü suyu “inceltir” ve böylece su, sabun molekülünün kuyruk bölümünün parçalara ayırdığı yağlı kir parçacıklarının arasına girer ve onları yüzeyden uzaklaştırır, sonrasında su ile durulama yapılarak yıkama işlemi sağlanır.

Yıkama fiziksel bir işlemdir, ve bu işlemde su ile birlikte üç ayrı etken daha bulunur:
1. Temizlenecek yüzey veya doku
2. Temizleyici madde – deterjan veya sabun
3. Kirler
Yıkama işleminin ilk aşaması sabunun suyla ıslanmasıdır, su ve sabun birleşir ve alkali karışım oluşturur. Sabun suyun yüzey gerilimini düşürür, suyun yüzeyi monomoleküler (tek molekül kalınlığında) yüzey aktif madde katmanı tarafından kaplanır. Yüzey aktif madde, aynı zamanda yağlı kirleri de sarar, onları çok ufak parçalara bölererek birleşmelerini önler.
Yıkama işleminde, kirlerin ve yüzeyin elektrik yükleri de çok önemli rol oynar. Suya sabun gibi alkali bir madde karıştırıldığında yüzey ve kirler sabunlu sudan hidroksit (OH) iyonlarını alır ve her ikisinin yükü negatif olur. Yüzeyde ve kirlerde negatif yük artar ve aynı işaretli iki yük birbirini iter, böylece kirler yüzeyden, ve birbirlerinden ayrılır, sonra da su tarafından temizlenir. Böl, parçala ve temizle !
Dokudan ayrılan kirler, çok ince tanecikler şeklinde sabunlu su içinde yüzer, ve herbirinin etrafı monomoleküler sabun katmanı ile çevrilir. Bu halde kir parçacıkları birbirlerini elektrostatik olarak da iterler. Herhangi bir temizlik malzemesinin kirleri doku ve yüzeylerden uzaklaştırmasına, temizlik malzemesinin “kir taşıma gücü” denir. Kir taşıma gücü az olan bir temizlik malzemesi kullanılırsa, kirler yeniden yüzey üzerine çöker ve yüzey rengi koyulaşır. Kir taşıma gücü bakımından doğal sabunlar, sentetik deterjan veya sabunlardan çok üstündür. Sentetik temizlik malzemelerinin kir taşıma gücü hemen hemen yok gibidir. Bu nedenle deterjanlar ve piyasadaki ucuz sabunlar gibi sentetik temizlik malzemelerine eklenen alkaliler, silikatlar, kompleks fosfatlar vb. yüzey aktif olmayan maddeler, sentetik temizlik malzemelerinin içerisindeki yüzey aktif maddelerin etkisini arttırmak için kullanılır.
Kirlerin temizlenmesinde, yüzey aktif maddenin etkisine ilave olarak ovalama, karıştırma, çitileme gibi mekanik hareketler, sıcaklık ve yıkama süresi de önemli rol oynar.
İşte Gerçek Doğal Sabun !
-
LilArt Gerçek Doğal Sabun
₺ 150.00 – ₺ 180.00LilArt Doğal Sabunlarımız en saf doğal bitkisel yağlar kullanılarak soğuk işlemle üretilen tamamen el yapımı sabunlardır. Cilt ve saç temizliğinde güvenle kullanabilirsiniz, sabun bazı, boya ve parfüm gibi kimyasal katkılar içermezler.